Seyir Defterim

Kentimiz için kendimizi kendimiz için kentimizi değiştirmeliyiz...

Makale - Temmuz 2024

“Kentsel farkındalık ile kent imajı, kent imajı ile de kentin markalaşmasının yolu açılır. Kısacası, şehirler/kentler önce kendi öz değerlerini bilmeli, belirlemeli ve korumalıdır.”

“Kentsel farkındalık” oluşturmanın başlangıcı, o kentin hafızasında saklıdır. Kent hafızasını diri tutmanın yolu, hafıza mekânlarını korumaktan geçer. Kentsel farkındalık ile kent imajı, kent imajı ile de kentin markalaşmasının yolu açılır. Kısacası, şehirler/kentler önce kendi öz değerlerini bilmeli, belirlemeli ve korumalıdır. UNESCO tarafından “Dünya Mirası Listesi’ne” kabul edilen Gordion ve Arslanhane Camii tam da böyle anlaşılmalıdır.

Prof. Dr. Ruşen Keleş, “Kentleşme, insanların değer ve davranış dizgelerinde, yaşam biçimlerinde ve dünya görüşlerinde de değişiklik yaratan bir süreçtir” diyor. Prof. Dr. İlhan Tekeli ise, “Kent, kendini örgütleyen bir sistemdir” ifadesini kullanıyor. Önce Ankara’nın başkent ilan edilmesi ve ardından Cumhuriyet’in ilanı, kentleşme sürecine girilmesinde etkili oldu. Başkent Ankara, kent için kenetlenme süreci yaşadı. Ve Ankara, anka kuşu misali küllerinden yeniden doğdu. Kırsal bir kasabadan modern bir metropole dönüşen Ankara, ulusun yenilik ve modernleşme arzusunun simgesi haline geldi. Ankara, modern bir kent oluşturma sürecinin Türkiye’de uygulamaya konulduğu ilk kenttir. İlk planlar bu kent üzerinde düşünülmüştür. Bu yüzden bu şehir ilklerin şehridir. İşte bu emaneti sadece göklere yükselen binaların cazibesine bırakamayız.

Çünkü:

Namazgâhtepe’de okunan salalarda,

Duatepe’de çarpışan yiğitlikte,

Hacıbayram’daki bilgelikte,

Meclis’teki inanmışlıkta,

Çankaya’da tecessüm eden akılda,

Akıp gelen, durmak bilmeyen çağlayışta…

Ankara bir kent değil sadece!

Bir fikrin, bir iddianın ve inancın muzaffer oluş anlatısıdır.

Maalesef:

Bugünün Ankarasında yaşam kalitesinin temel göstergeleri olan nitelikli fiziki çevre ve altyapı ile sosyal ve kültürel yapılar kent içinde dengesiz bir dağılım sergiliyor. 

Kent kimliği giderek tanımsızlaşıyor.

Ancak:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş, 2019’da göreve gelir gelmez kentlilik bilinci meşalesinin ateşini, “Ankara Kent Konseyi” ile yaktı. Ve tüm kente, “Ankara Kent Konseyi’nin partisi Ankara’dır” çağrısı yaptı. Bu vizyon doğrultusunda bizler de ortak aklı pusulamız yaptık. Rotamıza hakkı ve halkı koyduk. Bu kentin kılcal damarlarına kadar işleyen kibre karşı ise tevazuyla savaş açtık.

Ankara Kent Konseyi, başkente Ankara’ya 100 yıl önceki gibi bakıyor. Ortak aklın gereğini yaptık. Kamplaşmadan uzak durduk. Vasatı değil, liyakati örgütledik. Kentlerin markalaşma sürecinde yerel halk ile yerel yöneticiler arasındaki ilişkilere önem ve öncelik verdik. Markalaşmanın önünü ortak akılla açtık. Şehir için ortak akılla stratejiler geliştirdik. Bu strateji, şehrin sosyal ekonomik tüm alanlarına tezahür etti.

“Bu kente bir borcumuz var” diyerek yola çıktığımız ve gönüllülük esasıyla hareket ettiğimiz Ankara Kent Konseyi’nde yaptığımız her bir çalışma ve etkinlik, kentin hafızasını korumak için oldukça önemlidir. Kentimiz için kendimizi, kendimiz için kentimizi değiştirmeliyiz. İşte bu hedefle, “Kent için kenetlen” demeye devam etmeliyiz.

Diğer Yazılar