Ankara Kent Konseyi Ev Sahipliğinde Coğrafi İşaretli Ürünler Kitabı Tanıtımı

Ankara Kent Konseyi, “Coğrafi İşaretli Ürünler Kitabı Tanıtım Toplantısı”na ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin yöresel ve geleneksel değerlerine sahip çıkmak ve farkındalık kazandırmak amacıyla düzenlenen tanıtım toplantısına Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Reşit Serhat Taşkınsu da katıldı.

Amaç: Yöresel Ürünleri Dünya’ya Tanıtmak Ve Markalaşmak

Ankara Kent Konseyi, Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “Coğrafi İşaretli Ürünler Kitabı Tanıtım Toplantısı” na ev sahipliği yaptı. Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Reşit Serhat Taşkınsu, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sercan Çığgın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Faruk Çınkı, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ülkü Karakuş, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda coğrafi işaretli ürünler görselleriyle birlikte tanıtıldı.

Türkiye’nin özellikle de Ankara’nın turizmine katkı sağlamak için yöresel zenginlikleri ve coğrafi işaretli ürünlerini dünyaya tanıtmak amacıyla bu yıl ilki düzenlenen “Coğrafi İşaretli Ürünler Kitabı Tanıtım Toplantısı” birbirinden renkli görüntülere sahne oldu. Ankara Keçisi, Beypazarı Kurusu, Sevgi Çiçeği ve Ankara Taşı gibi birçok ürünün de yer aldığı tanıtım toplantısında; Türkiye’nin Avrupa Birliği tarafından tescil almış yedi ürünü olan Antep Baklavası, Aydın İnciri, Malatya Kayısısı, Aydın Kestanesi, Milas Zeytinyağı, Taşköprü Sarımsağı ve Bayramiç Beyazı özellikleriyle birlikte tek tek anlatıldı.

Halil İbrahim Yılmaz: “Ankara’yı dünyaya taşıma stratejimizin bir parçası.”

Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ise Ankara’yı dünyaya tanıtmayı hedeflediklerini şu sözlerle vurguladı: “Ankara Ticaret Odası’nın Türkiye’de 700’den fazla tescilli olan coğrafi işaretli ürünlerinin dünyaya pazarlanmasını amaçlıyoruz. Ankara’ya özgü ürünler ile de bu kente yeni bir ekonomi kandırmak, işsizliği azaltmak, tarım ekonomisini güçlendirmek için çabalıyoruz. Başlattığımız Anadolu’dan Dünyaya Açılan Kapı Ankara’yı tarım üzerinden dünyaya taşıma stratejimizin de bir parçası bu. “Coğrafi İşaretli Ürünler Kitabı”nı akademisyenlerle beraber hazırladık. Büyükşehir Belediyesinin bu konuda büyük destekleri var, ATO da bu süreci yönetiyor. Kent’te topyekün Sayın Valimiz, Ankara Üniversitesi Rektörümüz, ATO başkanımız bir araya gelerek bir orkestra oluşturuyor ve buradan da bereket çıkıyor. Biz de bu kalkınma hareketine ev sahipliği yaptık.”

Vasip Şahin: “Her türlü desteği vermeye hazırız”

Toplantıda konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin, şunları söyledi: “Coğrafi işaret son dönemin gelişen ve öne çıkan bir olgusu. Belki ekonomik kaygılarla yapılmış bir hareket ama çok kıymetli bir şey. Modernleşme ve sanayileşme ile birlikte insan hayatı çok hızlandı. İnsanlar sadece zenginleşmek değil ama aynı zamanda kaliteli beslenmek, iyi yaşamak ve orjinallerini görmek, duymak ve hissetmek olgusunun peşindeler. Emek sahiplerinin emeğinin hakkını vermek, doğru korumak önemli olan. Bu kitabın devamı gelecek. Bizim 17 ürünümüz henüz tescilli. Ankara için başlangıç olarak iyi bir rakam. Arkası çığ gibi gelecektir. Valilik olarak elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız.”

M. Ülkü Karakuş: “Coğrafi işaret kalite demektir, şöhrete sahip bir ürün demektir.” 

M. Ülkü Karakuş yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Öncelikle, Coğrafi İşaretli Ürünleri ekonomiye kazandırmak, ekonomik karşılığı olan marka ürünler haline getirmek konusuna değinmeden önce Coğrafi İşaretin ne demek olduğunu anlatmak gerektiği kanaatindeyim. Coğrafi işaret, bir markadır. Belirli bir bölgede üretilen anonim ürünlerdir. Tek bir üreticiye bağlı ya da ait değildir. Bir ürünün coğrafi işaret tescili alabilmesi için üniversiteler, ilgili kurum ve kuruluşlar ve üreticilerle ortak çalışmalar yapılması gerekir. Türkiye gerek iklim çeşitliliği gerek tarım alanları gerekse kültür aktarımı açısından dünyanın en şanslı coğrafyalarından birine sahip. Yapılan çalışmalar coğrafi tescil alabilecek yöresel ve geleneksel ürün sayısının 2.500 ’e yakın olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de başvurular ve tescil İşlemleri son zamanlarda hızlanmış durumda. 

Türkiye’de 2021 yılı itibariyle 707 coğrafi işaret tescilli ürün bulunuyor. Başvuru aşamasında ise 732 ürünümüz tescil almayı bekliyor. Bu ürünlerin yalnızca tescil almasının yanı sıra korunması da önemli bir konu. Ankara Ticaret Odası olarak bunu kendimize görev edindik ve coğrafi işaretlerin tanıtılması ve korunması noktasında çalışmalarımızı geliştirmeye devam edeceğiz.

Türkiye’nin Avrupa Birliği tarafından tescil almış 7 ürünü bulunuyor. Bunlar; Antep Baklavası, Aydın İnciri, Malatya Kayısısı, Aydın Kestanesi, Milas Zeytinyağı, Taşköprü Sarımsağı ve Bayramiç Beyazı. Avrupa Birliği yolunda 18 ürünümüzün ise başvuru süreci devam ediyor. Ankara’ya dönecek olursak; 15 tescilli ürünü bulunan şehrimizde, Ankara Tiftiği ve Ankara Balı tescil başvurumuz 01.04.2021 tarihli ve 98 sayılı Resmi Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı bülteninde yayınlanmasının ardından iki yeni coğrafi işaretli ürünümüz olarak Ankara’mıza kazandırılmıştır. Ankara Simidi, Ankara Tava, Ankara Erkeç Pastırması, Ankara Döneri, Çamlıdere Höşmerim Tatlısı, Ankara Tiftiği ve Ankara Balı tescil çalışmaları Ankara Ticaret Odamız tarafından gerçekleştirilmiştir.

‘’Coğrafi İşaretli ürün, Ankara’nın Kızılay’ında ya da İstanbul’un Nişantaşı’nda olan bir şey değildir. Coğrafi işaret kırsalda olur. ‘’

Türkiye kırdan kente göçün yoğun yaşandığı bir ülke ve ortaya çıkardığı sorunlardan biri de işsizlik. Nüfusumuzun yüzde 50’si otuz yaşın altında ve bu oran genç nüfusun yüksekliğini gösteriyor. Kırdan kente göçü önlemek için Coğrafi işaretli ürün sayısını artırmamız gerekmektedir. Coğrafi işaretli ürün sayısını artırmak demek, bu ürünleri ekonomik değere kavuşturarak katma değerini artırmak demektir. Örneğin; Avrupa Birliği’nde en çok tescil almış ikinci ülke konumundaki Fransa’da üretilen coğrafi işaretli bir ürün, coğrafi işaret almamış bir üründen daha yüksek fiyata alıcı bulabiliyor. Türkiye’de henüz bu noktaya gelinmiş değil. Coğrafi işaretli ürünlerin denetimi konusu da oldukça büyük önem taşıyor. Bir ürün tescillendikten sonra o ürünü aslına uygun şekilde üretmek gerekiyor. Üretimin uygunluğu, tescil aşamasında oluşturulan denetim komisyonu tarafından yılda en az 1 kez denetleniyor. Bu komisyon tescil alan kurum kuruluşlardan, üniversitelerin ilgili bölümlerindeki akademisyenlerden, Türk Patent ve Marka Kurumundan katılan uzmanlardan oluşuyor. Bu noktada, gerek Ankara’nın geleneksel ürünlerine coğrafi işaret tescili kazandırılması, I. ve II. Coğrafi İşaret Zirvesinde ve gererekse de Coğrafi İşaret Zirve Kongre kitabının hazırlanması sürecinin her aşamasında bizlere katkı ve desteklerini esirgemeyen başta Ankara Üniversitesi Rektörüne ve Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği yönetim ve akademik kadrosuna teşekkür ederim."