Seyir Defterim

Gençler belki kalp kırıyor ama yalan söylemiyor!

Gençlere Notlar - Ocak 2022

“Gençlik, tüm yeniliklerin yalnızca enerji kaynağı değil aynı zamanda anasıdır. Gençliği toylukla, yanlış yapmakla, bilmemekle, bozulmakla itham etmek, sadece geleceğimizi değil bugünümüzü de kaybetmek anlamı taşıyacaktır.”

Gençlik... İnsanoğlunun hayatının en soluksuz, en renkli, en coşkulu ve en karmaşık dönemi. Henüz deneyimlerle dolu bir çantayı sırtlamamış, dünyanın büyülü gizemlerini keşfetmeye yeni başlamış, umutla dolu gözlerle hayata tutunan gençler... Onlar, geleceğin umudu, yarının liderleri ve dünyayı değiştiren güçlü elçileri.

Cemal Süreya, "Gençlik, anlamak ve anlaşılmak isteyen iki çocuğun arasında kurduğu samimi diyalogdur" der. Yetişkinler işte bu iki çocuğa sorgusuz, yargısız diyaloglar yazdırmalı, oynatmalı; onları infaz etmeden, umutlarını söndürmeden hayata bakışlarını şekillendirmeli.

Gençlik, hayatın sunduğu tüm fırsatları kucaklayarak ilerlemenin zamanıdır. Kariyerlerinin ilk adımlarını atar, hayallerinin peşinden koşar ve sınırlarını zorlarlar. Dünya onların oyun alanıdır ve onlar da bu oyunu kazanmak için tüm enerjileriyle çırpınır dururlar. Başarıya giden yolda düşerler belki, ama hep kalkarlar. Çünkü onlar, vazgeçmeyi bilmeyen, azimli ve kararlı ruhların ta kendisidir.

2 bin 500 yıldır aynı cümle dillerimize pelesenk olmuş durumda: “Gençlik bozuldu.” Bu cümlenin ünlü filozoflar yahut kendi halinde insanlar tarafından dillendirilmesinin bir önemi yok. Çünkü bu cümle, insanlığın boğuştuğu sorunların nedenini ortaya koymaktan çok, onları gençlerin omuzlarına yükleme kolaycılığından başka bir anlam ifade etmiyor. Oysa şu soruyu sormalıyız: “Bozulan gençlik mi, yoksa gençliğe iyi örnek teşkil edemeyen yetişkinler mi?”

Evet, maalesef soruyu bu şekilde sormadığımız için yüzyıllardır benzer sorunlarla boğuşuyoruz. Soruyu bir türlü doğru soramayan insanlık, bugün dünyayı kurtarma telaşına düşmüş durumda.

Birkaç ay önce COP26 Zirvesi’nde Ankara’mızı temsil etmek üzere İskoçya'nın Glasgow şehrindeydim. 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen dev bir organizasyonda sizleri temsil ettim. Orada pişmanlıklar ve umutlar konuşuldu. Orada aslında gençler konuşuldu. Yaşça büyük olan bizlerin 20. yüzyıl boyunca yaptıkları hataları gençlerin nasıl telafi edeceği konuşuldu.

Gençlik, tüm yeniliklerin yalnızca enerji kaynağı değil aynı zamanda anasıdır. Gençliği toylukla, yanlış yapmakla, bilmemekle, bozulmakla itham etmek, sadece geleceğimizi değil bugünümüzü de kaybetmek anlamı taşıyacaktır. Çünkü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dikkat çektiği “kuruculuk” özelliği, bizatihi bugüne işaret etmektedir.

Mevlânâ’nın dediği gibi: “Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar."

Sizlere sadece Ankara’mızın ve Türkiye’mizin değil, tüm insanlığın gökkuşağı olarak bakıyoruz. Birbirini ayrıştıran değil tam aksine tamamlayan o muhteşem renklerinizle bizlere daha mutlu, huzurlu, sağlıklı ve aydınlık bir gelecek kuracaksınız. Tıpkı baharı müjdeleyen rengârenk çiçekler ve tıpkı zor günlerin ardından doğan gökkuşağının o muhteşem renkleri gibi…

“Gençlik Meclisi’miz sadece üyeleri için değil, kentteki tüm gençlerin geleceği açısından çok önemli bir girişim. Bu girişim geleceğe dair ne varsa kendine dert edinecek, çözüm yollarını bulacak. Çünkü gence dokunan her konu bir geleceğin konusudur.”

Kendisini rahmetle andığım üstat Doğan Cüceloğlu, “gençlerin başarısının bilgide değil varoluşunda olduğunu” ifade eder. Varoluş, kuşkusuz üzerine külliyatlar dizilebilecek bir kavram. Ancak bugün burada olma nedenimizi de bir varoluş mücadelesine tanıklık olarak nitelendirebilirim. Bu kentin mayasında dayanışma vardır. Gerektiğinde bir milletin varoluşu için, gerektiğinde ise ortak aklın var olması için ve biz, o varoluş dayanışmasına meclis diyoruz. 

Bugün var olmak için buradayız! “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek bağımsızlığa giden yolda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bu kentte kuran o büyük liderin çocukları: Sizler bu Meclis’te var olurken bu kentin geleceğini de yine bu Meclis’te var edeceksiniz. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Hayalleriniz bu Meclis’te sese dönüşecek, bu Meclis’te hayallerinizi gerçeğe taşıyacaksınız. 

Hayalin DNA’sına uygun hayal kuranların Türkiye’deki oranını tahmin edebilir misiniz? Arkadaşlar, sadece %15. Biz hayal kurduğumuzu sanıyoruz ama maalesef sadece umuyoruz. Hayal yoksa girişimcilik yok, girişimcilik yoksa da başkalarının geleceğinin geleceğiniz olması işten bile değildir. Girişimciliği sadece ticaret boyutunda ele almayın. Yaşamak istediğiniz gelecek adına attığınız her adım, döktüğünüz her damla ter, en az hayalleriniz kadar değerli.

Gençlik Meclisi’miz sadece üyeleri için değil, kentteki tüm gençlerin geleceği açısından çok önemli bir girişim. Bu girişim geleceğe dair ne varsa kendine dert edinecek, çözüm yollarını bulacak. Çünkü gence dokunan her konu bir geleceğin konusudur. İşte bu yüzdendir ki Gençlik Meclisi’mizin geleceğe dair bir farkındalık reaktörü olarak görev yapacağına inanıyorum. Geleceği tehdit eden her konuyu gündeme taşıyacak, gündemde tutacak ve aksiyon planları geliştirip, uygulayacak bir Gençlik Meclisi’nin varlığı bizler için sigortadır. Bu nedenledir ki, geçtiğimiz aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin imzaladığı Paris Anlaşması da Gençlik Meclisi’mizin asli mesailerinden biri olmalıdır.

Girişimcilik ekosisteminde yeni kuralların yazılmasına sebep olan Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat”ı, Gençlik Meclisi’mizin ihtisas alanlarından biri olmalıdır. 2050’ye kadar “karbon nötr” seviyesine ulaşmak sadece Avrupa’nın değil, Gençlik Meclisi’mizin de hedefi olmalıdır.

İklim değişikliği ve ekonomi arasındaki ilişkiyi çözümleyen ve özümseyen bir Gençlik Merkezi, uluslararası rekabette karbon vergisi faktörünü Türkiye lehine gündemden çıkarabilmelidir. Çünkü diğer birçok konuda olduğu gibi iklimde de Jül Sezar’ın geri dönülmez durumu tanımladığı o meşhur aşamaya gelmedik.

“Alea iacta est-Zar atıldı”

Henüz bu oyunda zar atılmadı ve biz de iklimde oyunun yeni kurallarını yeşille, çevreyle, doğayla barışık; katılımcı kültürü benimseyen bir belediye başkanıyla dünyaya örnek olmak için hazırız.

Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Başkent Gençlik Merkezi Kurultayı’na katıldı. 2022, Ocak

Diğer Yazılar