Ankara Kent Konseyi Yüksek İstişare Kurulu İlk Toplantısını Yaptı
Ankara Kent Konseyi Yüksek İstişare Kurulu İlk Toplantısını Yaptı
Ankara Kent Konseyi’nin, temmuz ayında gerçekleşen ve katılımcılık rekoru kırılan 6. Olağan Genel Kurulu sonrasında ilk Yüksek İstişare Kurulu toplantısı gerçekleştirildi.
Ankara Kent Konseyi Yüksek İstişare Kurulu ‘Sokak Hayvanları’ Ve ‘Kentsel Alanların Geliştirilmesi’ Gündemiyle Toplandı
Ankara Kent Konseyi binasında gerçekleşen toplantıya ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Eski TBMM Genel Sekreteri Prof. Dr. Necdet Basa, Ankara Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu, Ankara Eski Milletvekili Şevket Bülent Yahnici, Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Özgenel, Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa ile İstişare Kurulu üyeleri katıldı. AKK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Özgenel açılış ve kapsam konuşmalarını gerçekleştirdi. Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına Şevket Bülend Yahnici seçildi. Yüksek İstişare Kurulu üyeleri kendilerini tanıtmalarının ardından AKK YK Üyesi ve Ankara Veterinerler Odası Başkanı Ahmet Baydın, İlhan Tekeli Vakfı Temsilcisi Prof. Dr. Metin Şenbil ve ABB Sağlık İşleri Daire Başkanı Mustafa Ünsal sunumlarını gerçekleştirdi.
Mansur Yavaş: “Birlikte Başarabiliriz”
Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz toplantının açılışında yaptığı konuşmada ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın ilk seçildiği dönemde yaptığı ortak akıl çağrısını hatırlatarak şöyle konuştu: “Okuldaki sınıf başkanlarında, muhtarlarda da olur. ‘Seçildiğime göre kutsanmışım, sana ihtiyacım yok’ derler. Kalan yüzde 50’nin ihtiyacını da anlamam gerekiyor. Kendi aklına güvenen başkasının aklından rahatsız olmaz. Ankara Kent Konseyi’nin, Türkiye’de değil Dünyanın değişik kesimleri tarafından takip edilen demokrasi çığlığının organizasyonun merkezi olarak algılanmasının nedeni bu çağrıdır.”
ABB Başkanı Mansur Yavaş kentlerin insanlara ait olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Kentler ne siyasi partilere ait ne belediye başkanlarına nede sivil toplum kuruluşlarına aittir. İster tüzel ister özel kişilik olsun kentin sahibi insanlardır. Kent yönetiminde sadece ve sadece seçtiği insanı şu yetkiyi veriyor. ‘Ben sana bütçeyi emanet ediyorum, bunun da benim istediğim doğrultuda harca’ diyor. Belediye başkanları maaşıyla sizden aldığı bütçeyi yöneten insandan başka bir şey değildir. Bu Cumhurbaşkanı içinde söz konusudur. Bütçeyi nasıl harcayacağımıza birlikte karar vermemiz gerekiyor. Sadece bütçeyi harcamak değil aynı zamanda kentte var olan değerleri nasıl ileriye götürürüz, nasıl onları canlı tutarız, gelecek kuşaklara aldığımız emaneti nasıl aktarırız? Ankara’nın çok özellikli ülkemizin başkent olması sebebiyle nasıl diğer ülke başkentleri ile yarışır hale getiririz yani nasıl bir vizyon ortaya koyarız? Buna tek kişinin aklı yetmez, gücüde yetmez. Bunu birlikte başarabiliriz. Her konunun uzmanları ile ben talimat verdim, stratejik planlama hazırlanırken ilgili daire başkanı arkadaşlarımız Ankara Kent Konseyi le birlikte çalışmasını istedim.”